23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
23 Ağu 2017
Prof.Dr.Fevzi ERSOY
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Kliniği Öğretim Üyesi
Bence sık olarak kullandığımız ancak çok kullanıldığı için çağrışım gücü azalmış bazı sözcüklerin anlamını zaman zaman durup derinliğine bir kez daha düşünmemiz gerekir. Bu sözcüklerden bir de "Bilgi Çağı" dır. Bilgi Çağı nedir? Bu sözcüğü nasıl tanımlamalı, içini nasıl doldurmalıyız? Bu tanımlama içinde kendimize nasıl bir rol biçmeliyiz? Kabul edersiniz ki bilgi çağı başlamadan önce insanlar bilgisiz değillerdi, bilgi tarih boyunca kullanılan, sürümü, pazarı olan, saygı duyulan, değerli bir şey olagelmiştir. O halde bilgi çağında değişen nedir? Kanımca bilgi çağının özelliği bilginin el (ya da beyin) değiştirmesindeki hızın olağan üstü artmış olmasıdır.
Sadece 10-15 yıl önce ulaşmak için günlerce haftalarca uğraş verdiğimiz bilgi kaynaklarına bugün dakikanın parçaları içinde ulaşabiliyoruz. Hatta istediğimizden, beklediğimizden fazlasına ulaşıyoruz. Üstelik evimizden, işyerimizden, sokaktan, mesai saatimizde ya da yaz tatilimizde. Kısacası bilgi çağı bize her zaman , her yerde, her çeşit bilgiye ulaşmanın yollarını açıyor. Bu yollar ise hep, tarihte hiçbir bilim kurgu yazarının hiçbir kitabında, öyküsünde hayal edemediği yepyeni bir araca açılıyor: İNTERNET… İnsan türünün elle tutulamayan, çıplak gözle görülemeyen, tatsız, kokusuz, kütlesiz en sıra dışı ürününe!
Nefroloji dünyası olarak bilgi çağının lezzetli meyvelerini tatmamızın yolu da doğal olarak internetten geçiyor. Hızla değişen bilgi dağarcığımızı yenilemeye kitapların hatta dergilerin hızı yetmiyor. Yaşayan, sürekli değişen, yenilenen kaynaklara gereksinmemiz var. Değerli meslekdaşım Dr.Ahmet Hamdi ERKAL'ın hazırlamış olduğu "Diyaliz.Net" Sitesi bilgi çağının nefrolojideki kapısı olmak iddiasındadır. Bu sitede hem bilimsel hem de pratik gereksinmelerinize yönelik zaman içinde gelişen, kendini yenileyen, kitaplar gibi birkaç kişinin değil tüm nefroloji dünyasının elinden, bilincinden çıkmış bir başvuru kaynağı bulacaksınız. Bu kaynak tıpkı yaşayan bir organizma gibi taleplerinize göre kendini değiştirecek, şartlara uyum sağlayacak ve evrimleşecek.
Bilgi dünyasında hepimize iyi yolculuklar…
Prof.Dr Alper Demirbaş
Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Başkanı
BAĞIŞLANAN HER ORGAN FİLİZLENEN BİR CANDIR
Ülkemizde 2005 yılı sonu itibarıyla kırk bin civarında kronik böbrek hastası bulunduğu tahmin ediliyor. Erkek, kadın, genç, yaşlı tam kırk bin can. Her yıl yedi bin civarında insan kronik böbrek hastalığı tanısı alıyor. 2004 yılında Türkiye'de yediyüz civarında böbrek nakli yapılabilmiş. Yani yeni tanı alan hastaların yüzde on'u…
Kuşkusuz tüm kronik böbrek hastalarına böbrek nakli yapma olasılığı yok, ancak ülkemizde yılda yaklaşık üç bin civarında böbrek nakli yapılması gerekirken, neden bu rakamın ancak dörtte birini başarabiliyoruz? Bu soru yıllardır yanıtlamaya çalıştığımız bir soru. Temel eksiklik elbette ki organ bağışının yetersizliği, bunun nedenleri olarak gösterilen sorunlar ise; halkın isteksizliği, sağlık sisteminin çarpıklığı vs. Bu sorunların hiçbirinin çözümsüz olmadığına inanarak yola çıktı Antalya'da. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki, başlangıçtaki inancımız doğruymuş, yani Türkiye'de bu hastalara yardım edilebileceğine inanan bir ekiple üstesinden gelinemeyecek bir sorun yokmuş.
Ekibimiz kısa bir süre içinde böbrek naklinde, dünyanın sayılı merkezlerinden biri oldu ve 2005 yılında 250 böbrek nakli gerçekleştirdi. Bunların 50 tanesinin kadavra vericili böbrek nakli olması ise ayrı bir gurur kaynağıdır.
Kronik böbrek hastalığının ideal tedavi yöntemi böbrek nakli'dir. Nakledilen her böbrek, bir filiz gibi bir canın yeşermesini gösterir bize. Bu yüzden gerçekleştirdiğimiz bin civarında nakilden sonra bile, her bir böbrek nakli bize yeni bir gün doğuyormuşcasına heyecan verir.
Diyaliz.net sitesi çağın en gelişmiş iletişim yöntemi olan internet'i hastaların ve hekimlerin hizmetine sunmaktadır. Sitenin organ bağışını desteklemesi hastalara ne denli önem verildiğinin ve ne denli çağdaş bir çaba gösterildiğinin bir diğer göstergesidir. Dr Ahmet Hamdi Erkal'ı bu çabasından dolayı kutluyor ve tüm site ziyaretçilerine saygılarımı sunuyorum.
Sevgili Gökmen Mutlu'nun yazdığı ve sizlerle paylaşmak istediği şiirler...
Sevgili Derya'nın sizler için seçtiği fıkralara bu bölümden ulaşabilirsiniz....
Bence sık olarak kullandığımız ancak çok kullanıldığı için çağrışım gücü azalmış bazı sözcüklerin anlamını zaman zaman durup derinliğine bir kez daha düşünmemiz gerekir. Bu sözcüklerden bir de "Bilgi Çağı" dır... DEVAMI